ERTELENEN İŞLERİN AĞIR YÜKÜ

 Ahmet, üniversite son sınıf öğrencisiydi. Bitirmesi gereken bitmek bilmeyen projeleri ve sınavları vardı. Her gün “Yarın mutlaka başlayacağım” diyordu ama o “yarın” hiçbir zaman gelmiyordu. Erteledikçe işler büyüyor, stres artıyordu.

Bir gün, danışmanı ona yaklaşarak “Ahmet, bu projeyi tamamlaman gerekiyor. Erteledikçe işin zorlaşacak” dedi. Ama Ahmet, projeyi yapmaya başlamaktan çekiniyordu çünkü çok büyük ve karmaşık görünüyordu.

Günler geçtikçe, proje dosyaları masasında birikti. Başlamak için gereken cesaret azaldı, çünkü her gün baktığında “Ne kadar çok iş var, nereden başlasam?” diye düşünüyordu.


Sonunda sınav haftası geldi. Ahmet, bütün o ertelediği işleri bir anda yapmak zorunda kaldı. Gece yarılarına kadar çalıştı, ama hem uykusuzluk hem de stres yüzünden performansı düşüktü. Projeyi tam anlamıyla bitiremedi ve notu zayıf geldi.

Ahmet, o zaman anladı ki; ertelenen işler, ilk başta küçük ve yönetilebilirken, zamanla büyüyüp hayatının kontrolünü ele geçiriyordu. İşlerin üzerine gidip küçük küçük ilerlemek, en sonunda rahatlamasını sağlıyordu.

 

O andan sonra, Ahmet plan yapıp küçük hedefler belirleyerek çalışmaya başladı. Her gün biraz ilerlemek, sonunda büyük yüklerin önüne geçmesini sağladı.

Bir kar tanesinin zamanla nasıl bir çığa dönüştüğünü hayat herkesin sahnesinde farklı karelerle gösterip duruyor. Bir gün Ahmet, bir gün Ali, bir gün Ayşe….

Hayatın da dediği gibi ertelediğin herşey büyür. Öne çekilen herşey küçülür… Ne yapman gerekiyorsa hemen harekete geç… 

 

 

Post a Comment

Teşekkürler