Öncelikle Fırını 180°’ye dereceye
getirip, ısınmaya bırakıyoruz. Sonra geniş bir kaba üç adet yumurta ve bir bardak şeker koyuyoruz.
Sonra çırpıcı yardımıyla iyice birleşene kadar karıştırıyoruz. Köpük köpük
olmasını sağlıyoruz. Daha sonra yarım su bardağı sıvı yağ ve bir su bardağı süt
ekleyip tekrar çırpıcıyla ,yoğun köpüklü olacak şekilde, iyice birleşmesini
sağlıyoruz. Sonraki aşama isteğe göre kakao katıp tekrar çırpıyoruz. İki su
bardağı un, bir paket vanilya, bir paket kabartma tozu koyup tamamen homojen
bir kıvama gelene kadar çırpmaya devam ediyoruz. Kıvamını iyice ayarladıktan
sonraki aşamada isteğe göre fıstık, ceviz, kuşüzümü gibi ürünler katabiliyoruz.
Ama orada çırpıcı ile değil artık kaşıkla karıştırıyoruz. Kattığımız ürünler
parçalanmasın isteriz değil mi? Sonra daha önce altını yağladığımız kek
kalıbına hamuru döküyoruz. Isınmış olan fırında ortalama 25-30 dakika kadar
pişiriyoruz Piştiğinden emin olmamız için bir kürdan yardımıyla keki kontrol
ediyoruz. Pişmemişse batırdığımız kürdana hamur yapışıp çıkıyor. Pişmişse,
batırdığımız gibi çıkıyor. Pişmiş keki alıp soğumasını bekliyoruz. Sonrasında
kalıbından çıkarıp, servis için kesip, üstüne arzu edersek çikolata, sos,
fındık, ceviz gibi ürünlerle görsel şölen eşliğinde servis ediyoruz.
Kekin boyutu
ve şekli kültürden kültüre değişiklik gösterse de ortak noktaları şükranlarını
güzel bir şekilde sunmak. Günümüzde de kek; doğum günleri, düğünler ve sohbet
gibi sosyal etkinliklerde " tatlı yiyelim, tatlı konuşalım" sözüne
atıf olarak yapılmaya devam ediliyor. İyi de yapılıyor...
Kekin konumuzla ne ilgisi var
canım? Diyebilirsiniz ama tavsiyem, kek deyip de geçmeyin.
Neden mi?
Bir kek gelişigüzel yapılmaz.
Deneyim ister, tasarlanmak ister. Başından sonuna bir öğretisi vardır. Deneyim
kısmı daha önce lezzet konusunda övgü almış başarılı keklerin anlatıldığı bölümdür.
Tasarım ise her kek başarılı veya
başarısız olabilir ama onun sunum tarzı da çok önemli dediğimiz kısımdır.
Keki yaptığımız yer ise Öğreti kısmıdır.
Öncelikle iyi
bir kek yapıyor olabilmemiz için öyle gelişi güzel malzeme alıp onun nasıl
hazırlanacağı, kıvamı, pişme süresi ile bilgi sahibi olmazsak, ki bu deneme
yanılma yöntemidir, çok iyi bir sonuç çıkaramayız.
Başarılı bir kek yapabilmek için
daha önce bu konuda ustalaşmış, hangi malzemelerin kullanılacağı, miktarı,
hazırlanışı, kıvamı, şekli ve pişme süresi ile detaylı bilgi alacağımız yöntem
ise “deneyim transferi” yöntemidir.
Deneme yanılma yöntemi ile iyi
bir kek ustası olabiliriz. Her yanlış hamlede maliyet ve zaman kaybı
artacaktır. Deneyim transferi yaparak bu sorunu halledebiliriz aslında. Biz de
öyle yaptık ve kekin gerçek ilmine sahip kişilerden detaylarını topladık ve
uygulama İçin hazırlandık.
Herhangi bir yerde kek
hazırlanırken, siz kek yapmayı bilen biriyseniz sonuç tahmininiz yüksek
olasalıkla düşündüğünüz gibi olacaktır. Bilginiz yoksa sadece bakakalacaksınız.
Bilen iseniz hazırlanışı kötü olan bir keki tercih etmezken, iyi hazırlanan
keki tercih edeceksiniz. Sonuçta iz ve işaret okuma ilminiz yoksa damağınızda
kötü bir tat, varsa iyi bir iz bırakacaksınız.
Hayatta herkes yaptığı işin sonuçlarının başarılı olmasını ister ama,
kek yaparken nelere dikkat etmeliyiz?
Başarılı bir
kek için olmazsa olmaz kıvamdır. Çok katı olan kıvamdaki kek ne kadar pişse de
içi hamur gibi kalabiliyor. Ya da bütün ürünler girdikten sonra birleşmesinin çok iyi olması gerekiyor. Ya da
İçine normal yağ yerine, tereyağının özü olan baklavacıların çok kullandığı sade
yağ kullanılmalı. Bunların hepsi sonucun başarılı ve lezzetli olması İçin sebeptir.
Peki hayatta iyi bir kek yapmak
İçin bunlar yeterli mi?
Değil...
Kekin görünen ve görünmeyen
kısımları da var. Görünen kısımları ürünleri birleştirdiğimiz, tarçını, portakalı,
çikolatası, sade yağı gibi ve kıvamı oluşturduğumuz pişirdiğimiz bölümüdür. Peki
görünmeyen? Ürünler birleştikten sonra ayrıştıramadığımız bölümdür.
Görünmeyen görünenden daha
kıymetlidir.
Örneğin keki
hazırladık işimiz bitti ve bayağı zaman geçti. O zaman ürünler aktifliğini
kaybeder. İçindeki yağ, baharat ve kakao tarzı ürünler ısıyı görünce aktifleşir.
O zaman görünmeyen ürünler aktifleşmediğinde, görünen ürünler çok da lezzetli
olmuyor ama o kek 2 gün öncesinde bile yapılmış olsun, ısıtılınca çok lezzetli
olabiliyor.
Keki gerçekten olması gerektiği
gibi yapmazsak lezzetler arası geçiş de yapamayız. Yani keke katılmayacak
ürünler katarsak, o kek kargaşaya döner. Gerçekliğini kaybeder ve sahteleşir. Gerçekliğine
uygun ürünler kullandığımızda lezzet geçişleri yaparız: “ Hmmm çok güzel olmuş.
İçinde sanırım portakal var, tarçın var... “ deriz. Aynı zamanda çıkarım
yapabiliriz. “Şu olsa daha iyi olur, bunun miktarı fazla olsa daha lezzetli
olur..” gibi. Düşünün, çok iyi kek yapan Hale ablaya etraftaki çoğu kişi “abla
bu keki nasıl yaptın? Bize de öğretir misin?” diye soruyor. Hale abla da
öğretiyor. Çünkü bir işin gerçeğine sahip olan kişi, doğurgan olur
Yaptığımız kek için
kullanacağımız ürünlerin içeriği nedir diye araştırma yapmamız lazım. Çünkü
fayda vermeyen zarar verir. İçeriğini bilmediğim un veya bozulmuş yumurta
vanilya vs. işte bunlarla yapılan kek ne olur? Ya da kek olabilir mi? Kekin
başarılı olması için, kullanılan her ürünün faydaya yönelik olması lazım.
Aynı zamanda bu anlattığımız kek
ile ilgili başarılı olabilmek için
verdiğimiz bilgileri uyguluyor olmamız lazım. Uygulanmayan her bilgi sadece
zihnimizi meşgul eder.
Keki anlatırken sade ve yalın
anlatmaya gayret gösterdik ki anlaşılabilir olsun.
Bazılarımız için keki yemek için
görüntüsünün iyi olmasına bakar. Bazılarımız konuşmaktan keki yiyemiyor,
bazılarımız ise “içinde neler var?” diye soruyor. Kimimiz kokluyor ve içinde
neler var onu söylüyor. Dolayısıyla bir kekin şekli, rengi ve sunumu görsel
olarak çok önemli. Çünkü insanlar ilk tezgahta veya evinize geldiğinde ilk olarak
görsel bakıyor yaptığınız keke.
Aynı zamanda sunumdan sonra keki
ifade etmek de çok önemli. Çünkü iyi şefler, yaptığı yemeği gelip anlatma
ihtiyacı da duyarlar ki o yemeğin ne kadar zahmetli bir iş oldugunun önemine
dikkat çekerler. İçinde neler var, üstündeki çikolatası hangi ülkenin gibi bir
çok detay verebilirler. Böylece “kekin o tarçın kokusu damakta muazzam bir
lezzet bıraktı” gibi cümleler kurmamızı sağlıyor.
Bu kadar mı?
Kek pişti ve bitti mi?
Değil..
Kek yaparken, farklılıklarımıza
bakalım ayrıca.
Bir tarafta mantıkla hareket
eden biri var ki “o öyle şurupla felan
olmaz! Şekerse gerçek şeker konulmalı” diyor. Diğer taraftaki kişi bazen duyguları
ile hareket edip kekin içine hiç katılmayacak bir şurup katabiliyor ve sonra “neden
böyle şekerli oldu?” diyebiliyor. Çünkü herkesin kek yapma tarzı birbirinden
farklıdır.
Bir tarafta keki yaparken ölçüler
olmazsa olmaz diyip reçetenin dışına çıkmayanlar... Aynı zamanda keki fırına
atarken zamana dikkat eden biri var. Diğer tarafta ise “O iş öyle olur mu? Öyle
ölçü bilmem ben. Benim elim terazi gibidir.” diyip doğaçlama kek yapan,
ölçülere çok dikkat etmeyen bir yaptığını bir daha yapamayan biri var.
İnsanı
tanımak ile kek yapmak aslında ilişkilidir. Malzemelerinin hazırlanış
aşamasından en son yeme aşamasına kadar her adımında insan tanımaya ait bir
detay var.
Kekin hamuru ne kadar kıvamlı, ne
kadar uyumlu olursa, tat kalitesi de o kadar artar. İlişkiler de bir kıvam meselesidir.
Kekin görüntüsü çok önemlidir. Ne kadar lezzetli olursa olsun dağınık bir keki
kimse tatmak istemez. İnsan hangi ortamda nasıl bir görsel mesaj vermesi gerektiğini
bilmelidir. Çünkü görüntü ilk temastır. Düğüne gittiğimizde yüzümüzü
astığımızda, uyumsuz oluruz. Eşofman giyilir ancak her yere eşofmanla gidilmez.
Kekin içinde, ceviz kakao
portakal çekirdek vanilya gibi farklı malzemelerin birleşmesi ve o maddelerin
miktarı çok önemlidir. Bir tane malzemenin miktarını arttırdığınızda, diğer
kullanılan malzemelerin tadını alamazsınız. İnsan ilişkilerinde de, miktar arttığında
kıvamı bozar. Sürekli gülüyor olmak ya da çok konuşuyor olmak etkiyi düşürür.
Dolayısıyla nerede, ne kadar ve nasıl mesaj vereceğini bilmelidir insan. Bazen
susuyor olmak çok konuşuyor olmaktan çok daha etkili olabilir.
Keki yaptık, kıvamını kontrol
ettik. Son olarak sunum çok önemlidir. Tabaklaması, yanında ikram edilecek
içeceği, porsiyonun büyüklüğü.. gibi. İnsan, güne başladığı andan itibaren
hayata davranışlarını sunar. İnsanlar bizim ne olduğumuzla bir süreliğine
ilgilenir. Sonrasında, nasıl tepki verdiğimize yani davranışlarımıza odaklanır.
Biz çevremizde olup bitenleri deşifre ettikçe; kekte hangi malzemeyi, hangi ısı
derecesi ile nerede pişireceğimize karar verdikten sonra bunu iyi bir şekilde
sunmamız gerekir. Bir gerçeği biliyor olmak insanların bizi dinlemesi için
yeterli değildir. Onun sunumu da beceri ister.
Öyle bir kek yapmalıyım ki,
ihtiyaç görmeli ve devamlılığı olmalı. İlişkilerimizin de öyle... Kimin ne
kadar, neye gerçekten ihtiyacı olduğunu çözdüğünde insan, iyi bir kek ustası ve
iyi ilişkiler kurabilen insana dönüşür. Örneğin şeker hastalarına özel, içinde
şeker yerine bal ve pekmezle yaptığınızda, unu da kabuğu ayrılmamış buğdaydan
kullandığınızda, siz farklı bir şeyi güzel hale getirmişsiniz demektir. Ve her
şeker hastası mutlaka sizden kek alacak demektir. Çünkü çevrenizde sizden başka
bu şekilde kek yapan yok. İhtiyaç gören oldukça insanlar da sizinle ilişki
kurmak isteyecektir. Aksi takdirde onların gündeminden çıkmanız an meselesidir.
Görüyorsunuz ya kek yapmak ile
insan tanımak gerçekten birbiri ile çok içiçe..
O yüzden sakın ha,
Kek deyip geçmeyin...
Afiyet olsun!
Bir kekten bu kadar deneyim almak gerçekten keyif verici bir şey
YanıtlaSilElinize sağlık, canımız çekti :)
YanıtlaSilKek yapmakla insan ilişkilerini anlatmak iyi fikir. Çoğumuzun bildiği bir konu ile bilmediği bir konu iliskilendirilmis. Anlamak daha da kolaylaştırılmış. Elinize sağlık.
YanıtlaSilÖnce acıktık:)
YanıtlaSilAma sonrasında hakkatten kek deyip geçmemek gerektiğini fark ettirdiniz teşekkürler
Kek ile insan ilişkisi 10 numara . Çok güzel bir yazı olmuş, kaleminize sağlık
YanıtlaSilKek deyip geçmeyin. Yediğimiz herşey de seçimlerimiz de tesadüf değil.
YanıtlaSilKek’in insan ile ilişkisi bu kadar güzel anlatılabilir kaleminize sağlık
YanıtlaSilKek yapımı ile iletişimi ortusturen anlamlı bir yazı. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilşeçimlerle dolu şu hayatımız da ne kadar da çok kombinasyon var ve insanın şeçimleri hayatındaki sonuçlarını nasıl da etkiliyor onu görüyoruz karar deyip geçmemek lazım herkes hak ettiği keki yiyor...:) güzel bir makale olmuş ...
YanıtlaSilBöyle farklı bir boyutta kek tarifi gerçekten harika olmuş. Teşekkürler.
YanıtlaSil”Kimin ne kadar, neye gerçekten ihtiyacı olduğunu çözdüğünde insan, iyi bir kek ustası ve iyi ilişkiler kurabilen insana dönüşür.“
YanıtlaSilbütün mesele bu olsa gerek :)
Tarif de yazı daçok güzel👏
YanıtlaSilDeneyim transferi mühim, iyi bir kek nasıl yapılır öğrendik. Kek öeysız olur mu, birde iyi çay nasıl demlenirin deneyimini aktarılsa süper olur.
YanıtlaSilİnsan etrafındaki şeylerin farkına neden varamaz çünkü herşey kendisi için yaratıldığını zanneder. Oysa sadece biz yokuz bu hayatta. Paran olsa da alacak kek başkasıyla paylaşmadıktan sonra ne alamı var ki. HAYAT PAYLAŞTIKÇA GÜZEL
YanıtlaSilGüzel ve farklı bir bakış açısı
YanıtlaSilGerçekten Bir kek diyip geçemedim bu yazı mutlu ve başarılı olmanında tarifi olmuş 👍 bu arada kek tarifinizide denileceğim canım çekti 😋
YanıtlaSilHarika bir yazı.
YanıtlaSilEllerinize sağlık çok lezzetli olmuş.
YanıtlaSilÜretimin her noktasına kek yapımı gibi iletişim boyutunda bakılabilinmesi için ufuk açıcı bir yazı, teşekkürler...
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş. Kaleminize sağlık.
YanıtlaSilGerçekten kek deyip geçmemek gerekiyor, yoksa hayatımız karışır. Yazanların ellerine sağlık..
YanıtlaSilİnsan deneyim çıkarmak isterse, bir kek tarifi bile yeter.
YanıtlaSilÇok güzel bir yazı olmuş.
YanıtlaSilTebrik ederim.
Ne yaptığın kadar nasıl yaptığında önemli kuralını hatırlatan eğlenceli bir yazı olmuş elinize sağlık…
YanıtlaSilHer şey her şeyle iliskilenebilire güzel örnek olmuş... Bir keke bakıp bu kadar bağlantı olduğunu fark etmek çok güzel :) kaleminize sağlık
YanıtlaSilDiyetteyken kekten bahsetmek Canımızı çektiriyor. ilişkilerde güzel. Ellerinize sağlık , Her şey tam kıvamında olmalı
YanıtlaSilBir kek bu kadarmi yakışır gerçekliği anlatmaya👏👏
YanıtlaSilHayatta herşeyi dengede olması gerektiği nasıl bu kadar tatlı anlatılır emeğinize sağlık
YanıtlaSilHayattaki keki daha çok merak ettiren bir yazı olmuş:) önce ortama bir ısınmak lazım yani hemen atlama diyor. Sonra herkese aynı kek olmaz kimi pekmez ister, kimi şeker ve çikolata hepsini birden ister. Sadece sunumu değil, tadı-kokusu da güzel olmalı; bir de hikayesi kalmalı akılda. İyi bir kek ustası aynı zamanda kime neyi ve nasıl ikram edeceğini de bilir aslında. Teşekkürler.
YanıtlaSilGerçekten kek tadında bir yazı olmuş. Çok keyfle okudum. Hem tebessüm ettik hem düşündük… Emeğinize sağlık
YanıtlaSilYediğine benzer insan… elinize sağlık efendim çok güzel olmuş KEKİNİZ … ;))
YanıtlaSilaltıcizilicek çok cümleler var.
YanıtlaSilYorum Gönder
Teşekkürler