GEÇİP GİDEN

 

Geçip giden zaman ama sana “ömür”

 

Yaşlı adam evin balkonundan tavuklarını izliyor, bir yandan da ayağıyla beşiği sallıyordu, ona baktıkça seviniyor tebessüm ediyordu sadece az yakından bakınca o tebessümün altındaki yaşanmışlığı anlamıştım…

 

Bir laf atıp muhabbete girmek için yeltendim

”Torunun çok tatlıymış amcacım, şimdi göreceği ne ömür var kim bilir neler neler yaşayacak” dedim..

Pek oralı olmadı…

 

“Hayırlısı be evlat” deyip kapattı sohbeti, çok ilgimi çektiğinden değil de boşta duracağıma sohbet edesin gelmişti sadece, tekrar bir laf attım…

 

-keşke sende ki yaşanmışlığı öğrenseydi bu yaşta,  hem daha dikkatli olur büyüyünce dedim hafif bozulmuş bir ses tonuyla alaylı bir bakış atıp “daha çok zaman var az büyüsün anlatırız birşeyler” deyip kapattı yine konuyu…

İçimden “sanki yaşacakta o kadar birde zamanı var” diye geçirdim… kendi zamanımı garantiye almış gibi…

 

Bir gün çabuk bitince ne kadar hızlı geçti diyoruz..

Diğer ay gelince ne de çabuk geçti zaman diyoruz…

Yeni yıla girerken, geçmiş anılarımızı hatırlarken sanki dün gibi değil miydi diyoruz…

Kabul etmediğimiz şey geçen zamanın hızlılğıı değildi ömrün geri kalanın da aynı hızda geçip gideceği gerçeğiydi…

 

Zaman hızlı veya yavaş değil, zaman nötr…

Hızlı giden bizim ömrümüz  ama tüm zamana göre…

Bu hızda yapmamız gereken tek şey tüm zamanlara göre gerçekçi bir hedef seçip gerçekçi bir amaç edinip gerçekçi tepkiler vermek…

yoksa geçip gidenin zaman olduğunu zannedip ömür bitince ki travma inanılmaz olacaktır…

 

yaşadığın anları tüm zamanlarda makul olacak bir uğraşla yaşayanlar ömürlerinin kıymetini bildiği gibi binlerce yıl içinde milyarlarca insan içindeki önemini kavramaya başlar…

 

Herkes ölümü bilir, pek azı inanır, pek pek azı da o ömrü iyilikler üzerine yaşar…

Bir çok ölenler kendinden önce ölenleri kendiyle bir tutmaz hatta bir çoğu ölmeyene kadar ölümün gerçekliğini algılamadığı gibi…

Post a Comment

Teşekkürler