KİMDİ O MÜŞTERİ?

Bir çarşı...

Sağlı sollu dükkanlar...

Hepsi tek sıra…

Farklı farklı renkler…

Ne çok farklı ne de çok aynı olan vitrinler...



Nedir o tanımadığını içeri sokan?

Kimdi o selam verip malını alıp giden?

Nasıl da gülecen bir tavırla alıp gitmişti

Kimdi o müşteri?

 

Bir çarşı... 

Sıra sıra dükkanlar...

Ne çok faklı ne çok aynı…

 

Bir anda bağrışmalar, tartışmalar…

Oysaki yanlış anlamıştı.

Bir dinleseydi...

Buna bile sükunetle yaklaşmıştı Tüccar Ahmet.

Kimdi o müşteri?

 

Koca bir çarşı...

Sağlı sollu dükkanlar...

Sabahın ilk ışıkları, sessiz ve boşken sokaklar,

Erkenden dükkanını açarken tüccar Ahmet,

O yoğunluğunun arasında bir de adres soran eli bavullu yabancılar...

Bilmiyorum diyebilirdi oysa, 

Bilmiyordu gerçekten,

Adresi bulmak için ne de uğraştı halbuki, 

Kimdi onlar? 

 

İnsan bazen uğraşmak istemez ufak şeylerle,

Çünkü heyecanlandırmaz az olan, 

Hatta başından savar...

Büyük işi sabırsızlıkla beklerken küçük istekler sinir eder insanı...

 

Tüccar Ahmet hiç ayırt etmezdi halbuki. 

Hem o kadar işin arasında nasıl da uğraşıyor,

Hiç kazancı olmamasına rağmen...

 

Sağlı sollu dükkanlar...

Hepsi farklı farklı isimli ama aynı vitrinli…

Bazısı çok kalabalık, bazısı çok sakin…

Kimdi onlar?

Neydi hepsini bir dükkanda sıraya sokan şey?

Oysa her yerde aynı değil miydi fiyatlar?

 

İnsan birleştiremez parçaları, 

Hepsini ayrı bir parça sanar. 

Oysa birleştirdiğinde anlaşılır olur,

O müşteri de... 

O yolda kalmış da... 

O ihtiyacı olan da...

 

Keşke anlasaydı insanoğlu...

2 Yorumlar

Teşekkürler

Yorum Gönder

Teşekkürler