ADALET, SAMİMİYET İLE SAĞLANIR

 

Her gün güneşin doğuşundan, gün batımına kadar dünyamızda olan tüm hayat, birbirleri ile ilişkili ve birbirlerine karşı samimidir. Toprağa yağan yağmur, çiftçi Muhammed Amca’nın ektiği buğday samimidir. Bahçemizde açan gül yaprağı, toprağın altında yaşayan karıncalar, gökyüzünde uçan her çeşit kuş ve kümesimizdeki tavuklar samimidir. Ve her sabah; Kalksanaaaaa!!! Bu saate kadar hala uyuyorsun tembel! diye bizi uyaran, uyuz olduğumuz ama bir o kadar da güldüğümüz kırmızı ibikli horozumuz. Evimizin güvenliğini sağlayan karabaş.



Okyanuslarda yaşayan balinalar ve kutup ayıları. Denizin dibindeki, çoğunun adını bile bilmediğimiz tüm canlılar birbirine her zaman samimidir. Kimse kimsenin beslenme alanına girmez. Bu canlıların tamamı, beslenme zincirini asla bozmaz. Hiçbir kutup ayısı, sabah kahvaltısında, “Canım penguen çekti ya, şimdi taze taze ne gider ama deyip kendini bozmaz. Ya da, depresyona girip psikiyatri ilacı kullanmaz yumurtadan kesilen bir tavuk. Bugün canım uçmak istemiyor; rahatıma bakacağım diyen bir serçe de bulamazsın gökyüzüne baktığında.

Yumurtasını, yılana kaptıran bıldırcın kuşu, yılana kin tutmaz. Acı da olsa, yaşadıklarından ders çıkarıp, bir dahaki sefere, yuvasını daha tedbirli bir yere yapar. Erkek aslan ailesini koruyup, güvenliğini sağlarken, dişi aslan yavrularına bakar. Aslan ailesi birbirine samimidir. Asla birbirlerine yanlış hamle yapmaz.

Dağlara baktığımızda bile bir samimiyet vardır. Her maden, her dağdan çıkmaz. Her yerde bir stil vardır. Her madeni her alanda kullanamazsınız. Hepsinin erime, şekil alma ısısı farklıdır. 

Her ağaç, ölünceye kadar, ne üretecekse üretir. Hiçbir ağaçta, hayata karşı bir bıkkınlık, sıkılganlık ve alınganlık göremezsin. Her ağaç yeryüzüne samimidir. Dalı ve yaprağı kuruyup, kopsa da, ayakta kalmaya devam eder. Çam ağacı kozalak üretmeye, kayın ağaçları rüzgara yön vermeye devam eder. Karadeniz’in fındığı, Rize’nin çayı ve daha ülkemizde sayamadıklarımız, yaşadığımız coğrafyaya ve hayata samimidir.



Samimiyet peki nedir? İnsan olarak bizler ne kadar samimiyiz?

Samimiyet, anladıklarının, aktarımına uyumudur.

İnsan…Doğumundan ölümüne kadar beklenti içinde doğar. Birileri sevsin, birileri bana saygı göstersin ister. Dış dünyadan sürekli talep eder. Bir davranış ortaya koyarken, sürekli SONUÇ başarılı olsun ister. Olmadığı zamansa, aman YARABBİ!

Hayata küser, sürekli dış dünyayı suçlar. Depresyona girer. İlaçlar ilaçlar ilaçlar

Yogaya yazılır, spora başlar, spor ayakkabısı varken gider yenisini alır, yeni eşofman takımı alır, harikayım, süperim der…..Yine başladığı yere maalesef geri döner.

Yaşamda insan dışında obez ya da şeker bağımlısı bir balık, yılan, aslan ya da ayı göremezsin. İnsanın kendi eliyle bozdukları hariç J

Depresyondayım baba, bana bir dal sigara versene diyen bir kurt ya da pipo içen bir tilki göremezsin. Ya da kalp hastası olup da, damarlarım açılsın deyip, her akşam bir duble içki içen bir papağan J

 

İNSAN DIŞINDA HER CANLI HAYATA KARŞI SAMİMİ, BİR O KADAR DA ADALETLİDİR.

HAYAT, İNSAN DAHİL HER CANLIYA ADİLDİR.

Sen, evet senden bahsediyoruz…

Senin, üniversite sınavına hazırlanırken, arkadaşlarınla o kafede oturman, senin sınava karşı SAMİMİYETİNİ gösterir.

Şeker hastalığına yakalanmışken, neden en küçük baskıda, mutfağa gidip o çikolatayı gömdün gecenin üçünde?

Şirketin arabası altında iken, çukurlara girerken neden dikkatli olmadın da, işten çıkarılmana sebep oldun?

Evlenirken, neden sadece tek taş yüzüğe veya evinin manzarasına takıldın?

Araba aldın kredi ile ve olmadık yerde borca girdin. Şehrin en iyi kuru fasulyecisi sen iken, dükkanın neden kapandı?

Şu anda, bindiğin araba kimsede yok ama obez olduğundan dolayı merdiven çıkamaz hale geldin. Bisikleti hayatına neden sokmadın? Ya da yürümeyi hiç denedin mi?



20 yıldır aynı mahallede oturuyorsun ama komşuların kimdiye hiç soruşturdun mu? Kapı komşun, uyuşturucu bağımlısı bir genç iken, sen bunu çocuğun uyuşturucuya başladığında fark ettin

Çünkü, insan hayata karşı samimi ve bir o kadar da adil değildir.

İNSAN SAMİMİYETİ VE ADALETİ KAÇIRDIĞINDA NE Mİ OLUR?

Nankör, zalim ve tartışır hale gelir. Problemler karşısında acizleşir. Marifeti azalır. Şikayeti arttıkça artar. Sadece BEN önemliyim demeye başlar. Kısa yoldan köşeyi dönmeye çalışmalar başlar. Hastalığında da, ticaretinde de, evliliğinde de, ağrı kesiciler devreye girer. 

Kavanozun içinde bir balık düşünün. Balık sağlıklı ama su kirli. Başka bir balık düşünün, su temiz ama balık hastalıklı. Her ikisinin de temiz kalabilmesi için, önce kişinin hayata karşı samimiyeti önemlidir. Sonrasında da, samimiyeti olan insanlarla ilişki kurmaya başlar.

EŞİNLE, ÇOCUĞUNLA, AİLENLE, İŞİNLE VE HAYATA KARŞI NE KADAR SAMİMİSİN?

FİLİSTİN’DE ÇOCUKLAR, ANNELER KATLEDİLİYOR VE KURBAN BAYRAMI VAR ÖNÜMÜZDE.

İNSANLIK SUÇUNA KARŞI NE KADAR SAMİMİYİZ?

DOLAPLARIMIZ AYAKKABIDAN VE GİYECEKTEN GEÇİLMİYOR VE MUTFAKLAR YİYECEK İLE DOLU VE HALA ŞİKAYETÇİYİZ VE MASELEF NANKÖRÜZ HER ŞEYE KARŞI…

 

SAMİMİ KALABİLMEK DİLEĞİYLE

 

1 Yorumlar

Teşekkürler

Yorum Gönder

Teşekkürler