3..2..1

 


10..9..8..

Fırlatma rampaları hazır

7..6..5..

Göstergeler stabil

4..

Hazır..

3..

Sayılar ne kadar da önemli diye geçti bir an zihninden. Ama şimdi sırası mıydı?.. Küçük kızı geldi aklına sonra. Hayır hayır.. Şu an düşünmesi gereken şeyler çok farklıydı. Sayılar, evet hergün rastladığı sayılar. Hergün gördüğünden dolayı zaten sıradandılar.

2..

Önündeki kolu sıkıca kavradı.. Gözleri gösterge panelinden gökyüzünün ortasına kaydı.

1..

Ve evet o ilk sayı. İlklerin sayısı.  Başlangıcı simgeleyen..

Aniden kopan bir gürültüyle koltuğuna gömülür gibi oldu. Kumanda kolu avuçlarının arasında titriyordu. Böylesi bir kütleyi ittiren güç doğrusu muazzamdı. Ne büyük bir enerji sarfiyatıydı bu. Simülasyonda defalarca kez denediğine hiç benzemiyordu. Merkezdeyse herkes nefesini tutmuş bu anı izliyordu.

İçini büyük bir merak kaplamıştı. Atmosferi geçtikten sonra göreceği manzaranın hayaliyle geçmişti yılları. 2033'e gelindiğinde artık merakını giderecek bir fırsat bulmuştu. Türkiye Uzay Ajansı, uzay keşfi çalışmaları kapsamında kendi ürettiği mekiği ile uzaya çıkıyordu.

Ve bu anın birinci dereceden tanığıydı Mikail...

Kalkışın sorunsuz gerçekleşmesi herkeste farklı etki uyandırmıştı. Kimi gülüyor kimi mutluluktan ağlıyordu. Mekiği önden görseydiniz Mikail'in çocuksu sevincine şahit olabilirdiniz.

Merkezden seslenildiğini duyunca düğmeye basarak konuştu:

-Merkez... Burası Tarık-1.. Herşey yolunda seyrediyor..

Sevinç çığlıkları eşlik etti ardısıra Mikail'e. Hemen gerekli kontrollerini yaptı ve ardından:

-Yakıt sarnıcı, bırakma için hazır, dedi.

Öyle ya bir araç uzaya çıkıyorsa büyük miktarda yakıta ihtiyacı vardı. Bu yakıt da mekiğin en az 3 katı bir modüle yüklenir ve ilk fırlatma anından belli süre sonra atmosfer boşluğuna bırakılırdı. Mekik bu itme kuvvetinden aldığı ivmeyle yoluna devam eder ve yörüngeye yerleşirdi. Mikail merkezden onay gelince modülü bıraktı.

Herşey yavaş yavaş küçülüyordu ardında. Şehirleri, ülkeleri, kıtaları ardında bıraktı ve gökyüzüne doğru yükselmeye devam etti.

“İnsan kendi yaşantısına uzaktan bakabildiğinde neler görür kimbilir?” diye düşünüyordu. Ama önce irtifa kazanmak gerekirdi bunun için. Bu da olaylara kendi seviyesinden daha üstte bakabilmesi demektir.

 “Kendinden çıkmak gerekir."

Rastgele kurduğu bu cümle zihninde yer etti. “İnsanın kendinden kurtulması için egosunu kontrol edebilmesi gerekir.” dedi kendi kendine. “O zaman hayatı sadece kendi gözümle izlemekle kalmam, herkesin gözü benim gözüm olurdu. Ne de müthiş olurdu böyle olsa...”

Tüm insanlığı şuan ardında bırakırken, bir yandan da bunları düşünüyordu. Olayların dışına çıkmak, olayları değerlendirmeyi kolaylaştırıyordu.

Bunları düşündüğü ortam sessiz ve dingindi. Mekiğin dışında ise kıyamet kopuyordu tabii. 

-Durum raporu diye başladığı cümlesinde bir yığın teknik tabir kullandı. Değerler uygun görünüyordu.

“Ne garip. İnsan kendi hırsından, nefsinden kurtulunca yükselebiliyor. Diğer yandan da tam zıttını düşünüyor. Hırsının onu başarıya götürdüğünü mesela..” Güldü sonra ve seyrine devam etti.

"Ama ne de zordur insanın ağırlıklarından kurtulması... " Bu cümleyi hiç bu kadar derin düşünmemişti. Bir uzay yolculuğu esnasında Mikail, kendi namına bir gerçeği daha keşfediyordu: insan bir başkasının dünyasına kendi ağırlıklarından kurtulmadan giremiyordu. Eleştirilerinin, kibrinin, gururunun, küçümsemesinin... altında yine hep kendisi vardı insanın. Kaldı ki eleştirerek başlayınca laf  dinlemez oluyordu karşısındaki. Laf sokarak cümleye başlayınca, kalanı kâle almıyordu insan. O zaman bir tarzı olmalıydı insanın. Bir gerçeği bir başka insana anlatmanın yolu olmalıydı. Öyle ya herkes doğruyu anlatınca birşekilde sizi onaylıyordu. Gel gelelim herkes aynı şeye ikna olmuyor, olamıyordu. Çünkü ikna insanın nefsiyle ilgili bir durumdu ve bir insanın nefsinden geçebilmek atmosferi geçmekten daha zor olabiliyordu.



Mikail bu düşüncelerle koskocaman bir deryada süzülmeye devam ediyordu. Merkez durum raporu istemişti:

-Göstergeler tutarlı.. Herhangi bir problem yok merkez.. Yalnız, dedi kendi duyabileceği kısık bir sesle “kendinden çıkması çok zormuş insanın.. Ama ağırlıklardan kurtulduğunda gördüğü manzaraya da değermiş doğrusu..”

Ve uçmaya devam etti Mikail. Yanıp sönen yıldızlar düştü gölgesine. Kendi dünyasından başka dünyalara doğru bir yol tuttu. Bir gerçeği keşfetmek ya da bir gerçeği birilerine anlatabilmek, gösterebilmek, şahit tutabilmek için.

Onların o gerçekten istifade edebilmeleri için. Geri sayım tekrar başlamıştı:

3..

İnsanlara karşı yumuşak ol..

2..

Egonu kontrolüne al..

1..

Hazır.

20 Yorumlar

Teşekkürler

  1. Giderken ve gelirken ne kadar şatafatlı bir organizasyon yapılıyor… oysa ki gerçek YOL VE YOLCULUKTA gizli…

    YanıtlaSil
  2. Mehmet Eslem Turgut17 Kasım 2022 22:28

    Evet çok güzel bir yazı,Hiç böyle düşünmemiş tim. İnsanın yüklerin den kurtulunca yuceliyir, egosundan, hırsından vs vs

    YanıtlaSil
  3. Ancak bu kadar iyi anlatılqbilirdi👍

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel mesajlar içeriyor, elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  5. Emekleriniz bereketlensin 🍃

    YanıtlaSil
  6. Çok güzel bir metafor, kendimi mekiğin içinde hissettim.

    YanıtlaSil
  7. güzel bir yazı.

    YanıtlaSil
  8. İletişim üzerine gerçek bir makale, elinize sağlık..

    YanıtlaSil
  9. Değişik bir bakış açısı,çok güzel olmuş..

    YanıtlaSil
  10. Durum raporu önemli tabii,
    İnsanın oturup düşünün bizim durum nedir I gözden geçirmesi lazım...

    YanıtlaSil
  11. Ellerinize sağlık güzel bir yazı

    YanıtlaSil
  12. İnsanın, kendini ve başkalarını tanıyabilmek için kendi dünyasının dışına doğru bir yolculuğa çıkması...Olaylara dışarıdan ve içerden bakmak...Çok etkileyici

    YanıtlaSil
  13. Hayatımızda hedefimize giderken bize engel olan yol almamızı yavaşlatan gereksiz enerji harcamamıza neden kim bilir ne kadar çok yükümüz var bu yüklerimizi fark edebilmek adına çok güzel bir bakış açısı olmuş emeğinize sağlık..

    YanıtlaSil
  14. İnsanın ağırlıklarından kurtulması kolay değil ama hafifleyince yükseliş başlıyor.
    Elinize sağlık …..

    YanıtlaSil
  15. Evvet işte bu , birşey bukadar güzel anlatılabier,yüklerinden kurtuldukça yücelir insan

    YanıtlaSil
  16. Ağırlıklarından kurtul. Aşırılıklarını bırak ve uçula geç. Çok güzel bir yazı.

    YanıtlaSil
  17. Ömer Şengör26 Kasım 2022 03:02

    Duvara çerçeveletip asılacak bir yazı, ellerinize sağlık

    YanıtlaSil
  18. Olayların dışından, 3. Boyuttan bakabilmek hayata. Çok değerli bir konu. Bir yolculuktasın ve yolun farkındalığı nasıl olur? Atmosferi geçmekten daha zor olan egomuzu geçerek. Teşekkürler…

    YanıtlaSil
  19. Manidar bir yazı

    YanıtlaSil
  20. Ağırlıklarımızdan kurtulabilmek ümidi ile ...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Teşekkürler