Rastgele kaptan!


 



Günlük hayatımızın bir çok alanında bir şeyleri ölçülendirmekle ilgili birimler kullanılır. Büyük deriz küçük deriz uzak deriz yakın deriz yüksek deriz alçak deriz. Çok deriz az deriz ve bu ölçülendirmeler bizim için bir anlam taşır bir değerlendirme fikrimiz ortaya çıkar. Şu bina çok yüksek diğerleri daha alçakta dediğimiz zaman bir mukayese olanağı buluruz. Bunu söylediğimizde de binalar arasındaki yükseklik farkının ne kadar olduğunu veya olup olmadığını anlatmaya çalışırız.       

        Mesela çok kelimesi bize bir şeyin miktarının fazlaca olduğunu belirtir. Biz bunun miktarının fazlaca ve yüksek ölçüde olduğunu düşünürüz. Aynı zamanda bizim hayatımıza etkisinin de daha yüksek olduğu fikrine varırız.



Peki ama gerçekten çok olanın bizim hayatımıza etkisi de aynı oranda mıdır?

Mesela insan yemeyi fazla miktarda yediği zaman daha fazla mı doymuş olur? Ya da cevizli baklavadan, fıstıklı baklavadan ve  kadayıftan birer dilim yediğimizde biz de aynı miktarda tatmin hissi oluşur mu? Yoksa tam tersi fazlaca yedigimiz için bizi rahatsız mı eder? Evde yemek yaparken, malzeme çeşidi ne kadar çoksa yemek de o kadar lezzetli mi olur? Oysa yemeğin bir reçetesi vardır. Ona göre malzemeleri belli bir oranda karıştırırız. Tuzunun bir miktarı olduğu gibi içine giren sebzelerin de etin de miktarı bellidir.  Sonra iş yemeye geldiğinde de belli miktarı aşmamak gerekir. Yoksa rahatsızlıklar başlar. Böyle bir yaşam biçimi benimsenirse bu defa ilerde daha büyük rahatsızlıklar baş gösterir. Sonra duyduğumuz bir cümle olur doktorumuzdan:”perhiz yapman lazım..” Yani kazandığını dilediğin gibi artık yiyemezsin anlamı taşır. Çok zengindir insan ama bir bakarsınız ki haşlanmış patates dışında birşey yiyemiyor. Ona tuz atmasına bile müsaade edilmiyor.

Miktar değil, ne kadar temas ettiğidir önemli olan.

Bazen duyarız elinin bereketi denir, sofranın  bereketi denir, kazanci bereketli denir. Biz bunun süregelen bir telaffuz olduğunu düşünürüz. Genellikle bereketin gerçekten ne anlama geldiğini pek düşünmeyiz. Öte yandan çok zengin bir yaşantısı olmadığını gördüğümüz bir büyüğümüzün aslında istediği herşeyinin olduğuna şahit oluruz. Evi de vardır arabası da. Kurduğu işletmesi yıllardır işliyordur. Hayatının imar etmiştir o küçük dükkandan kazandıklarıyla. Oysa biz çok zengin insanların ilişkilerinde de çok zengin olduğunu zannediyoruz. O zaman fakirlik yaşayan insanların ilişkilerinin de kıtlıkta olması gerekmez mi?




Bereket miktarın fazlalılığıyla değil, insana ne kadar temasının olduğuyla ilgilidir.

Balıkçılar denize açılırken birbirlerine söyledikleri bir cümle vardır: rast gele kaptan! Çünkü denize açılıyorum demek tekneyi baştan sona balıkla dolduracağım demek değildir. Ya da tarlaya 10 dönüm tohum ekmek bu yıl çok iyi mahsül alacağız demek değildir. Denizde fırtına çıkabiir, mahsülü dolu vurabilir. Kimileri de vardır ki bu azların aslında çok olduğunun örneğini taşırlar üstlerinde. Küçük bir imalathanede hayatını kazanır. Bahçesinin mahsülü çok yoktur ama birşeyler satın almaya gelince sıra, ona uygun fiyatlı olanlar denk gelir. Tesadüf mü sizce?..

Bereketinizin bol olması dileği ile...

 

 

10 Yorumlar

Teşekkürler

  1. Herşeyin bir kıvamı var. Aza kanaat etmeyen çoğu bulamazmış derdi eskiler

    YanıtlaSil
  2. İstifade ettim, temasımızın bol olması dileğiyle. Niteliktense niceliği ön planda tutmak gerekiyor demek ki.

    YanıtlaSil
  3. Bereketli olsun

    YanıtlaSil
  4. Allah bereketini versin bu güzel yazıdan hanemize düşene.

    YanıtlaSil
  5. Kaleminize sağlık yaptıklarınızın teması bol olsun

    YanıtlaSil
  6. ALLAH kalan ömrümüzü geçen ömrümüzden bereketli eylesin

    YanıtlaSil
  7. bereketin miktarla alakası olmadığı gerçeği ne kadar da adaletli :)

    YanıtlaSil
  8. zamanımız ömrümüz bereketli olsun...yazıyı okurken zaman ayırabilmem de zamanımın bereketi elhamdülillah...

    YanıtlaSil
  9. İnsanın mayasında var miktarla oynamak. Miktarı arttırdığında çok mutlu olacağını zanneder. Oysa zıttındadır kıvam ve bereket. Zengin çok zengin insanlar miktarı hep arttırdığından kwndini hep aç hisseder. Ne den mi... Bir yerde çpk zenginsen hayat senden mutlaka bir kısmını alır. Bir yerde aşırı zenginsen diğer yerde mutlaka fakirsindir. Bir yerde var olsuysan başka bir yerde yoksundur çünkü.

    YanıtlaSil
  10. Demek ki bereket matematiksel olarak hesaplanan bir şey değil. Elinize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Teşekkürler